Wednesday, July 2, 2008

Tung Bo

Hong Kong'da yedigimiz onca nefis yemegin yaninda Tung Bo'nun ayri bir yeri oldugunu soylemem gerek. Hatta oyle ki eger bugun Hong Kong'da tek bir ogun hakkim olsa secimimi Tung Bo'dan yana kullanirdim. Manzara...yok; Servis...varla yok arasi; Konfor desen...poponun zor sigdigi bir tabureye tabiri caizse tunuyorsun! Ama tum bunlara karsilik yemekler ve daha da onemlisi ortam inanilmaz! Tabi once binbir zahmet restorani bulmaniz gerekiyor!

Elimde bir isim bir de adres...Tung Bo: Java Road: North Point.
North Point, Hong Kong sehir merkezinin epey disinda..Tramvayla 1 saatten fazla gidiyorsun...Sehir merkezinden uzaklastikca etraftaki turistlerin sayisi epey azaliyor. North Point bizim tramvayin son duragiydi. Indik etrafa soyle bir bakindik...butun sokak isimleri, tabelalar Cince. Java Road neresi ola ki? Indigimiz yerden kuzeye dogru soyle bir yuruyelim belki birilerini buluruz soracak dedik..Bu arada etraf acik tanzim pazari gibi balikcilar, kasaplar, meyve, sebze satanlar...gunlerden pazar saat oglenden sonra dortbucuk civari...Biraz yuruduk Java Road tabelasi onumuze cikti. Simdi burda 99. numarayi ariyoruz, sansimiza o da ilk dondugumuz yonde cikti. Cikti ama 99 Java Road boyle gipgri, kirli pasli aynen kapali otopark gorunumunde bir yer. Tarifi mumkun degil, oyle cirkin bir goruntu...yok dedim Baris'a bu kadar geldim icine girecegim ben buranin! Neyse girdik 4-5 katli bir yer, kirli pasli...megerse toptan satis yapan bir yiyecek haliymis burasi. Etrafta sadece calisan esnaf bir de biz! En ust kata kadar merdivenlerden ciktik, en sonunda boyle yanyana yemekhane kilikli bufelerin oldugu bir yere vardik.
Tung Bo'nun tabelasini gorunce bir an rahatladim ama etrafta bizden baska kimse yok. Hala daha tam olarak halka acik bir restoranda miyiz yoksa burasi sadece asagi halde calisanlarin geldigi bir yemekhane mi emin olamiyoruz.
Korkunun neye faydasi var canim deyip etraftaki garsonlardan birine "biz, turist, yemek, burda" seklinde ozetlenebilecek cumleler sayiyoruz; karsiliginda Cince ne isiniz var burda anlamina geldigini tahmin ettigim allahtan(!) gulumsemeyle gelen bir selamlamayla bizi kenarda kosede bir masaya oturtuyorlar. Biz bu kenarda hic-de-cabuk-gecmeyen bir 20 dk...niye bekledigimizi bilmeden oyle bekliyoruz...bu arada mekanda sadece biz variz musteri olarak!!! Yani degil turist kimsecikler yok. Biz boyle 20 dk oturduk ve oylece elbet bunun sonunda birsey olur diye bekledik.

Saat 5:00 oldugunda hala kimse yoktu...
Saat 5'i 5 gece yere igne atsan dusmezdi.

Etraftaki buyuk yuvarlak masalarin tamami Cinli aileler ve etrafta calisan esnafla tiklim tiklim dolmus, giriste masa kuyrugu bile olusmustu. Biz geldigimizde megerse restoran kapaliymis!!!

Saat 5 olunca servis basladi. Bu esnada masamizin ustunde herhangi bir servis takimi yok, sadece orta boy bir metal legen var! Bize bakan garson elinde 2 tabak, 2 bardak, 2 takim chopstick, iki corba kasesiyle ve bir koca caydanlikla geldi. Butun servis takimini legenin icine koydu ve cat pat ingilizcesiyle caydanliktaki cayla onlari yikamamizi isaret etti...Dedigini yaptik, bir guzel restoranda yesil cayla legenin icinde tabaklari bardaklari vs yikadik ve kuruladik. Garson geri geldi ve legeni aldi...Caydanligin icinde kalan cayi da bize servis yapti :) Bunlari yazarken bile halimiz gozumun onune geliyor, gulmeden duramiyorum...

Sira siparise geldiginde onceden NY Times'da okudugumuz onerileri ismarladik: Tiger Prawns, golden and deep fied with salty egg-yolk batter (karides); cuttlefish balls with squid ink (murekkep sosunda balik), razor clams in a pungent smokey black bean sauce with peppers (biberli ve kara fasulye soslu istiridye) ve restoranin unlu ev yapimi XO sosu. Yanina da bir buyuk sise Cin birasi!
Yemekler enfesti. Murekkepli baligi yerken agzimiz yuzumuz siyah murekkebe bulandi, pek bi eglendik (bu eglence benim murekkebin peceteyle silince cikmadigini anladigim ana kadar surdu :) Bira yine bizi cok guldurecek sekilde corba kaselerinde ikram edildi. Dunyalari yedik ictik sonucta hesap sadece 20 dolardi. Hem biz cok eglendik...hem de biz yabancilarin orada ne aradiginin dedikodusunu yapan ve hic cekinmeden bize bakip bakip gulen diger musteriler eglendiler. Sonucta harika anilarla ayrildik Tung Bo'dan...

1 comment: