Cicek, bocek, sincaplarin istilasi ve domateslerde son durum

bu aralar hayat pek bir zor! sonbahar iyiden iyiye yerlesti sehre..ruzgar oyle siddetli ki balkondaki bitkilerimin cicekleri birer birer kopup havalara ucuyorlar...kupe cicekleri onlari iceri alayim diye sanki gozlerimin icine bakiyorlar ama yapacak bir sey yok..kis gelecek hepsi yeniden sopaya donecekler sonra ilkbahar gelecek teker teker filizlenecekler hem de daha da guclenmis olarak..o yuzden bi o yana bi bu yana sallanmalarina gayenin deyimiyle :o) yureeem* bulansa da :)) dayaniyorum..ama aralarindan bir tanesine iltimas gosterip iceri gecis izni verdik mecburen..kucucuk fide domatesimizin boyu Hazirandan bu yana neredeyse omzuma ulasma basarisi gosterdiginden ve soguga yagmura aldirmadan minik minik meyveler vermeye devam ettiginden barisla kendisini kis boyunca balkon onu - kalorifer yaninda agirlamaya karar verdik.. hem kisin burada domatesler cok pahali oluyor!! aile butcemiz soz konusu! tabi domates uzayinca meyveler dallari bukmeye basladi baris da cok tatli bir yontem uydurarak, pembe yunlerle domatesimizi ayakli lambamiza sardi :) hem cok seker oldu hem de dallar kurtuldu!

cicek hadisesi daha bitmedi!
ne turkce ne latince ne ingilizce ismini bilmiyorum..biz kendisine dunyanin en komik cicegi diyoruz! gozlerinden zeka fiskiran sevgili sezer arkadasimiz (o olmasa hayat vancouver'da tatsiz tuzsuz bir sey olur:) bu muthis bitkiyi hala lahana sanmakta ve sofrada onune konacagi zamani beklemekte! simdilik iyice isik alsin diye mor dahlia'larla birlikte balkonun onune domatesin yanina koyduk bakalim bu komik seyi kurutmanin bir yolunu bulabilecek miyiz.

simdi gelelim bocek meselesine..bu kadar hunerli bir hatuna bocek demek dogru olmasa gerek..aramis taramis kendisine parkin en guzel noktasini bulmus..denize nazir mis gibi bogurtlen calilarinin tam ustune ormus agini..bi de yagmur yaginca ustune o kadar guzel gorunuyordu ki agin uzerindeki tane tane damlalar hemen bi suru resmini cektik...amma velakin sonucta cikan resimden anlatmak istedigim manzara ne kadar belli oluyor ondan emin degilim! (tez zamanda bir profesyonel fotograf makinasi alina! bariscim okuyosun di mi???)

kucuklugumde hatirliyorum ne zaman evin bir kosesinde orumcek gordugumu soylesem anneannem de babaannemden de diger boceklere uyguladiklari siddeti unutup, orumcegi ozene bozene peceteyle alir ve nazikce balkona/bahcey birakirlardi..evin ugurudur zarar verilmez derlerdi..bende de aliskanlik olmus..sinek bocek orumcek vb her turlu haserattan feci huylanmama ragmen hic birini olduremem..bir sekilde olduklari yerden alir balkona atarim..artik bizimkilerden nasil etkilenmissem bi keresinde evin onundeki ters donmus, kan ter icinde duzelmeye calisan top bocegini duz cevirecegim diye servisi kacirmistim :)

son olarak gundemimizde sincaplar var!

bu sincaplar neden kimseden degil de bir benden kaciyorlar anlamis degilim..yani gecen sene idil bir tanesinin resmen burnunun icine girdi ve asagidaki resmi cekti! hayvancagizin giki cikmadi!

ama ben en son denememde ancak paparazzilik yapabildim..uzaktan uzaga! yine de hic yoktan iyidir..bizim istanbulun guzelim sokak kedilerinin yerini tutmuyor ama yine de idare etmeye calisiyoruz :P